ÖDEME EMRİ BELGESİ NEDİR?
6183 Sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre vadesinde ödenmeyen kamu alacakları için ödeme emri belgesi düzenlenir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kamu borcunu (kamu alacağını) vadesinde ödemeyen borçlulara, 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya bu borçlarla ilgili mal bildiriminde bulunmaları için düzenlenen bir bildirimdir.
Vergi dairesi tarafından yani tek taraflı olarak kamu alacaklarına ilişkin olarak oluşturulur. Ödeme emri tebliği, icra takip işlemlerinin ilkidir. Ödeme emri bundan sonraki icra takip işlemlerinin ön şartıdır. Borçlu ödeme emri ile borcundan haberdar olur. 15 gün içinde itiraz etmezse ya da itirazı iptal edilir ya da kaldırılırsa ödeme emri ve bunun sonucu olarak takip kesinleşir.
Kamuya borcunu zamanında ödemeyen üzerine vergi mükellefiyeti veyahut vergi sorumluluğu düşen kişi ve kurumlara yollanır. Ödeme emri gönderilecek kişi, yani borçlu her zaman gerçek kişi olmayabilir. Tüzel kişilere de ödeme emri gönderilir.
Borçluların harici ödeme emri gönderilecek borçtan sorumlular da vardır. Kanuni temsilci, limited şirket ortağı, yabancı şahıs veya kurumların mümessilleri gibi borçtan sorumlu olanlara da ödeme emri tebliğ edilerek borcun ödenmesi veya mal bildiriminde bulunması istenilir.
Söz konusu ödeme emri; devlet (kamu kurumları), İl Özel İdareleri ve Belediyelerce gönderilebilir.
Peki ödeme emri geldikten sonra borçlunun yapabilecekleri nelerdir?
6183 sayılı Kanun’un 58. maddesinde ödeme emrine karşı dava açma (ya da itiraz) süresi 7 gün olarak belirlenmiştir. Bu süre 2017 Kasım ayında TBMM’de kabul edilen 29.11.2017 tarihli Torba Yasa ile 15 güne çıkarılmaktadır.
Ödeme emrini alan borçlu; böyle bir borcunun olmadığı, borcunu kısmen ödediği, borcun zamanaşımına uğradığı, iddiasıyla tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde vergi mahkemesinde dava açabilir.
Borçlunun borcunu tamamen ödemiş ise 15gün içinde ödediğine dair belgelerle söz konusu idareye giderek ödeme emrini kaldırmak için başvuruda bulunabilir. Ancak borçlu borcunu ödediğine dair başvurmak zorunda değildir. Başvuru yapıldıktan sonra idare ödeme emrini kaldırmamaktaki kararında ısrarcı ise 15günlük süre dolmadan borçlu veya borçtan sorumlular ödeme emri iptali için dava açabilir. Vergi nedeniyle ödeme emrinin düzenlenmesi halinde yetkili mahkeme vergi mahkemeleridir.
Borcun tamamen ödenmesi durumlarına örnek olarak; miras bırakanın borcundan dolayı mirası reddeden mirasçıya ödeme emri gönderilmesi, usulüne uygun tebliğ edilmeyen vergi ve ceza ihbarnamelerine dayanarak ödeme emri düzenlenmesi, borç tümüyle ödenmiş olmasına karşın aynı borç için ödeme emri çıkarılması, vadesi gelmemiş bir kamu alacağı için ödeme emri düzenlenmesi verilebilir.
Borçlunun borcunu kısmen ödenmesine rağmen ödeme emrinin daha yüksek bir borç ya da borcun tamamı için düzenlenmesi halinde borçlu, yaptığı ödemelere ilişkin kanıtlayıcı belgelerle birlikte ödeme emrini çıkaran kamu idaresine başvuruda bulunabilir. Bu durumdaki borçlunun başvuruda bulunması da inisiyatifinde bir durumdur. 15günlük süre içinde başvuru yapmalıdır.
Borcun bir bölümünü ödemiş olmasına karşın, borcun tamamı için ödeme emri düzenlenmesi halinde, borçlu söz konusu miktarı ödediğine dair belgelerle birlikte ilgi idare mahkemesinde veya borç vergi borcu ise vergi mahkemesinde 15 günlük süre içinde ödeme emrine karşı kısmi ödemede bulunduğunu belirterek iptal davası açabilir.
Dava açan borçlu hakkında takip işlemleri, davayı gören mahkemece yürütmeyi durdurma kararı verilmediği sürece devam eder.
Yani 15 gün içinde dava açıldığı halde mahkeme ödeme emrinin işleme konmasını durdurmaya yönelik bir karar vermezse ödeme emri icraya konabilir.
Dava açıldıktan sonra mahkeme borçluyu tamamen veya kısmen haksız bulması halinde; söz konusu haksız bulunan tutar %10 zamla tahsil edilir. Kanun koyucu bu düzenleme ile dava açma konusunda borçlunun özenli ve ciddi bir tavır takınmasını istemiştir.
Borçlunun ödeme emrine karşı olarak açtığı dava da mahkeme tamamına veya bir kısmına karşı mahkemenin tamamen veya kısmen reddetmesi halinde, bu kararın kendisine tebliğ edildiği tarihtenitibaren15 gün içinde mal bildiriminde bulunması gerekir. Bu 15 günlük süre içerisinde ödeme emrine konu borcun tamamen ödenmesi halinde mal bildiriminde bulunma yükümlülüğü ortadan kalkacaktır.
6183 Sayılı Kanunun 59 uncu maddesinde yapılan tanıma göre, mal bildirimi; borçlusunun, borcu miktarda kendisine ya da 3. Kişilere ait olan taşınır taşınmaz malları ile alacak ve haklarının nev’ini, mahiyetini ve miktarını veya malı olmadığını ve yaşayış tarzına göre geçim kaynakları ile buna nazaran borcunu ne şekilde ödeyebileceğini vergi dairesine yazılı veya sözlü olarak beyan etmesidir.
Mal bildiriminde borçlunun tüm malını bildirmesine gerek yoktur. Borcu miktarında mal varlığı bildirimi yeterli ve zorunludur. Mal bildirimi mutlaka bir malın bildirilmesini ifade etmez. Haczedilebilir malı olmayan borçluların haczedilebilecek nitelikte malları olmadığını bildirmeleri de mal bildirimi hükmündedir.
Mal bildiriminde borçlu malın değerini de gösterir, bildirilen malın borcu karşılayıp karşılayamayacağını kamu idaresi takdir eder. Kamu idaresince, bildirilen malların borcu karşılayamayacağına veya haciz ve satışının çok güç olacağına kanaat getirilmesi halinde, borçludan ek bildirimde bulunması istenebilir.
Borçlunun mal bildiriminde bulunmuş olması, alacaklı idare tarafından alacağın mutlaka bildirilen mallardan tahsil edileceği anlamına gelmemektedir. Alacaklı idare, mal bildirimi dışında kendisi tarafından tespit edilen malları da, mal bildirimindeki mallarla birlikte veya onlara tercihen haczedebilir.
Yani borçlunun her türlü gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini bildirme yükümlülüğünün, borca yetecek kadar mal bildiriminde bulunmayanları kapsadığını, borcuna yetecek kadar mal bildiriminde bulunan borçluların, bu hususları da ayrıca bildirme zorunluluklarının olmadığını açıklanmıştır.
Ancak kanunun 114. maddesinde, mal bildiriminde malı olmadığı yönünde bildirimde bulunanlara ayrıca son adreslerini, varsa devamlı mükellefiyetlerinin bulunduğu dairelerin listesini, nüfus suretlerini verme yükümlülüğü getirilmiştir.
Söz konusu mal bildirimi yapmak zorunda olduğu süre zarfında mal varlığı olmayan ancak sonra mal edinen borçlu, sonradan edindiği malları ve gelirindeki artmaları, edinme ve artma tarihinden başlayarak 15 gün içinde vergi dairesine bildirmeye mecburdur.
2576 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca; vergi mahkemelerinin bakacağı kamu alacağı kalemleri düzenlenmiştir. Bu maddenin dışında kalan konulara yönelik itirazlar İdare Mahkemelerine yapılması gerekir. Davalar tek yargıçlı mahkemede görülmüş ise, üst itiraz mercii Bölge İdare Mahkemesi; davalar üç yargıçlı mahkemece görülmüş ise üst itiraz mercii Danıştay olacaktır.
Son zamanlarda mezun olan öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun muzdarip olduğu güncel problem ‘öğrenim kredisi’dir. Vatandaşlara ödeme kolaylığı sağlamak adına yapılandırma seçeneği sunulmuştur.
KYK yapılandırma başvurusu online olarak yapılabiliyor. Taksitli ya da peşin ödeme şeklinde ödeme seçenekleri ile yapılandırma yapılabiliyor. Onaylanması halinde öğrenim kredisi yapılandırılmış oluyor.
Borçların yapılandırılmasında 6 aydan 18 aya kadar taksit imkanı sunulmaktadır. Yapılanma da borcunu peşin ödemek isteyen vatandaşlara ise 90 oranında hesaplanan Yİ-ÜFE tutarından indirim uygulanır.
İlk 2 taksit ödeme süresinde tüm borcunu ödeyen vatandaşlara Yİ-ÜFE’de yüzde 50 oranında indirim uygulanır. Taksitle ödemeyi seçen borçlular, daha önce yapılan yapılandırmalarda da olduğu gibi, yüzde 4-5 faiz uygulanmaktadır.
Taksitler maksimum 18 taksit olmaktadır. İki ayda bir ödendiğinden öğrenim kredisi borcu 36 ayda kapatılabilmektedir.
SONUÇ
Günümüzde okullarını bitirdikten sonra yapılandırmaya giden çoğu gencimiz, vadesinde borçlarını ödedikleri halde ödeme emri ile karşılaşmaktadırlar. İlk iki taksidi vadesinde ödemediklerin ötürü borcun tamamının istemi hakkında ödeme emri düzenlenerek vatandaşların endişelenmesine yol açmaktadır.
Ancak düzenlenen ödeme emri gerçeği yansıtmadığı çok örnek mevcuttur. Henüz vadesi gelmemiş borçlar için ödeme emri düzenlenebiliyor. Yine rastladığımız diğer bir örnek borcun tamamen ödenmesi halinde dahi ödeme emri düzenlenmektedir. Bu gibi durumlarda borca itiraz etmek üzere ilgili daireye başvurulabileceği gibi idareye karşı dava da açılabilir.
Borcun vadesinde ödenmediğinden bahisle düzenlenen ödeme emirleri için kanunda düzenlenen 15 gün içerisinde söz konusu borcun ödendiğine ya da vadesinin henüz gelmediğini kanıtlayacak evraklarla ödeme emri gelen idareye başvurulur. Başvuru hakkı takdiridir. Kanun koyucu bu başvuruyu zorunlu tutmamıştır.
Yapılandırma ile belirlenen vadelere uymadığı ve ilk iki taksidini ödemediği iddia edilen kişi ya da borçtan sorumlular 15 gün içerisinde ödeme emri ile ödenmediği iddia edilen borç için vergi dairesine başvurabilirler.
Başvuru yapmayacak kişiler ise yine15 günlük süre içinde dava açabilirler. Söz konusu uyuşmazlık için 2576 sayılı Yasanın 6. maddesi uyarınca yetkili mahkeme idare mahkemeleridir.
ZEYNEP İREM TEKİN