YARGI HARÇLARI

YARGI HARÇLARI

Harç, tanım olarak konularına göre devletin yaptığı hizmetlerden yarar görenlerin, işlerini yaptırmak amacıyla yalnız o işle ilgili olarak alınan paradır. Mahkemelerin yürüttükleri yargısal faaliyet ve işlemler ücretsiz değildir. Mahkemelerin sunduğu yargı hizmetine karşılık alınan paraya HARÇ denir. Harçlar Kanununda, “Yargı Harçları” başlığı altında düzenlenmiştir. Yargı harçları, devletin, mahkemelerin gördüğü hizmet karşılığı olarak aldığı paradır.

Yargı harçları da diğer harçlarda olduğu gibi devletin yargı faaliyetini yerine getirirken yaptığı tüm harcamaları karşılayacak şekilde alınmaz; bu harcamalara katkı sağlayacak şekilde hesaplanmalıdır. Yargı harçları, yargı faaliyetine dâhil olan farklı işlemler için ayrı ayrı alınırlar ve işlemin niteliğine ve faydanın yapısına göre farklılık gösterirler. Kanunilik ilkesi gereğince, sadece tarifede yazılı işlemler için harç alınabilir. Tarifede yer almayan hizmetler için harç talebinde bulunulamaz. Kanunda her ne kadar vergi yargısı harçları ayrı bir bölümde düzenlenmiş olsa da, bunlar da geniş anlamda yargı harçları arasında kabul edilir.

Harçlar Kanunu’nda, yargı harçlarını düzenleyen birinci kısım, mükellefiyet, istisna ve muaflıklar, harç alma ölçüleri ve nispetleri, harcın ödenmesi ve çeşitli hükümler başlıklarını taşıyan bölümlerden oluşmaktadır.

Kanunda sayılan istisnaların dışında, harç ödenmediği takdirde bir sonraki işleme geçilmeyeceği veya başvurunun kabul edilmeyeceği düzenlenmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun “Mükellef” başlıklı, 11. Maddesi: “Genel olarak yargı harçlarını davayı açan veya harca mevzu olan işlemin yapılmasını isteyen kişiler ödemekle mükelleftir. Vasinin hesabının görülmesi dolayısıyla alınacak harçlar, vesayet altındaki şahsa izafeten vasiden alınır. Herhangi bir istek olmaksızın resen yapılacak işlemlere ait harçlar, aksine hüküm yoksa, lehine işlem yapılan kişilerden alınır.” İlgili kanun maddesi, yargılama harçlarının kim veya kimler tarafından ödenmesi gerektiğini düzenlemiştir.

Harçlar Kanunu’nun mükerrer 138. maddesine göre “Her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan maktu harçlar (Maktu ve nispi harçların asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dâhil), o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılır.” İlgili kanun maddesi gereğince harçlar her takvim yılı başında düzenlenerek Resmi Gazetede yayınlanmakta ve yürürlüğe girmektedir.

Yargı harçları genel itibariyle Nispi Harç ve Maktu Harç olarak ikili ayrıma tabi tutulmuştur. Maktu harçlar konusu para ile değerlendirilemeyen hallerde alınan, miktar olarak belirlenmiş ve tarifede bu şekilde yer alan harçlardır. Nispi harçlar ise harca konu yararın para ile ölçülebildiği hallerde söz konusu olur ve tarifede bu yarar veya konunun değerinin yüzdesi şeklinde yer alır. Ancak bu kıstas uygulanması zorunlu bir kıstas değildir; bazı hallerde konu para ile ölçülebilse dahi maktu harç alınması söz konusu olabilir (örneğin icraya başvurma harcı).

Kanunun 2. maddesine göre sadece tarifede yazılı işlemler için harç alınır. Maddede ayrıca ceza mahkemelerinde şahsi hukuka ait hakların hüküm altına alınması halinde de, celse harçları hariç olmak üzere (1) sayılı tarifeye göre harç alınır şeklinde bir düzenleme bulunmakla birlikte, Ceza Muhakemesi Kanunu ile birlikte ceza mahkemelerinde şahsi dava görülmesi olanağı ortadan kalkmıştır.

Yargı harçları yapılacak olan işleme göre farklılık gösterir. Kanunda düzenlenmiş olan yargı harçları bazı başlıklar altında düzenlenmiştir. Bu harçlar:

  1. Mahkeme Harçları: Mahkeme harçları, hukuk, ceza ve ticaret davalarıyla, idari davalarda ihtilafsız yargı konularında, Anayasa Mahkemesine bireysel başvurularda ve icra tetkik mercilerinde alınacak olan harçlardan oluşur. Bunlar duruşma (celse) harcı, başvurma harcı, karar ve ilam harcı, temyiz, istinaf ve itiraz harçları, keşif harcından oluşur. Başvurma harcı, dilekçe ve tutanakla dava açma, çekişmesiz yargıda talepte bulunma, davaya katılma (feri müdahale), tevdii mahallinin tayini (alacaklının temerrüdü halinde), geçici hukuki koruma yolları (örn. ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz vb.) ile ilgili taleplerden alınan ve peşin olarak ödenmesi gereken maktu bir harçtır. Celse harcı, genel ve özel hukuk (ve ticaret) mahkemeleri ile idari yargı mercilerinde taraflar veya vekilleri tarafından ertelenmelerine sebebiyet verilen celseler için bu taraflardan alınan harçtır. Karar ve ilam harcı, konusu parayla değerlendirilen dava ve işlerde nispi olup bir kısmı davanın başında peşin olarak alınır. Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden karar ve ilam harcının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir. Şu kadar ki, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında peşin alınan harcın oranı yirmide bir olarak uygulanır. Konusu para ile değerlendirilemeyen dava ve işlerde ise maktu şekilde ve tamamı başvuru sırasında alınır.

Tarifeye göre, nispi harca tabi davalar dışındaki davalar ile taraf teşkiline imkân bulunmayan davalarda verilen esas hakkındaki kararlarla, davanın reddi kararı ve icra mahkemelerinin nispi harca tabi olmayan kararlarında maktu harç uygulanır. Buna göre bir dava nispi harca tabi olsa bile, reddedildiği takdirde maktu harç alınır. Bunlar dışında hukuk yargısında bölge adliye mahkemeleri ve Yargıtay’a yapılacak istinaf ve temyiz, ceza yargısında bölge adliye mahkemeleri ve Yargıtay’a yapılacak itiraz, istinaf ve temyiz, idari yargıda bölge idare mahkemeleri ile Danıştay’a yapılacak itiraz ve temyiz kanun yolları için alınacak başvuru harçları ile mahkemece yapılacak keşif için de harç tutarları da mahkeme harçları başlığı altında tarifede belirlenmiştir.

  1. İcra ve İflas Harçları: İcraya başvurma harcı, icranın yerine getirilmesi harcı, tahsil harcı, idare harçları, iflas harçları, haciz, teslim ve satış harcı.
  2. Ticaret Sicili Harçları: Kayıt ve tescil harçları, kayıt ve belge suretleri ve tasdikname harçları.
  3. Diğer Yargı Harçları: Suret harçları, muhafaza harçları, defter tutma harçları, miras işlerine ait harçlar, vasiyetname tanzimine ait harçlardır. Bu harçlardan bir kısmı maktu, bir kısmı ise nispidir. Kanunun 3 ve 4. maddelerine göre Hakem kararlarının infazı lazım geldiğine dair mahkeme başkanı veya hâkim tarafından verilen şerhlerden, hakem kararının mahiyetine göre, karar ve ilam harcı alınır. Yabancı hakem kararları ile kanun gereğince tahkim yolu ile halli mecburi olan davalardan da aynı suretle harç alınır. Yabancı bir mahkeme tarafından verilen ilamların tenfizi için açılacak davalardan, bu ilamlarda hükmolunmuş şeyin değeri, nevi ve mahiyetine göre (1) sayılı tarife gereğince harç alınır. Bölge İdare Mahkemeleri ile Danıştay’da açılacak davalardan (1) sayılı tarife gereğince harç alınır. Ancak, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ile bunlara bağlı zam ve cezalarla ilgili olup Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay’ın görevi içinde bulunan işlemler (3) sayılı tarifeye göre harca tabidir. Görülecek davalarda karşılaşılabilecek özel durumlarda harç mükellefiyeti, Kanunun 6 ila 10. maddeleri arasında düzenlenmiştir:
  • Karşılık davalar, müstakil davalar gibi harca tabidir.
  • Davaya müdahale eden kimse, kanun yollarına müracaat ederse iltihak ettiği taraftan alınan harca eşit harcı ödemek mecburiyetindedir.
  • Muameleden (işlemden) kaldırılan dosya, Hukuk Muhakemeleri Kanununda belirtilen süre içinde (bir ay) yenilenmediği takdirde, davanın görülebilmesi yeniden harç verilmesine bağlıdır.
  • Bir hükmün bozulmasını müteakip verilecek hükümlerden yeni bir hüküm gibi karar ve ilam harcı alınır ve bozulan hükümden evvelce alınmış olan karar ve ilam harcı, müteakip hükme ait harçtan mahsup olunur.
  • Tashihi karar (Karar düzeltme) talebinin kabulü üzerine temyiz olunan hüküm tasdik edilirse, temyiz olunan hükümden alınmış olunan harç kadar yeniden harç alınır.
  • İadei muhakemenin (Yargılamanın iadesi) kabulü üzerine cereyan edecek davalar, yeni davalar gibi harca tabidir. İadei muhakeme talebinde bulunan neticede haklı çıkarsa evvelce alınan harç mahsup edilir. Genel olarak yargı harçlarını, davayı açan veya harca mevzu olan işlemin yapılmasını isteyen kişiler ödemekle mükelleftir.

Vasinin hesabının görülmesi dolayısıyla alınacak harçlar, vesayet altındaki şahsa izafeten vasiden alınır. Herhangi bir istek olmaksızın resen yapılacak işlemlere ait harçlar, aksine hüküm yoksa lehine işlem yapılan kişilerden alınır. Hukuk ve ticaret mahkemelerinde celse harcı, muhakeme tarafların talep ve muvafakatleri üzerine talik edilmiş ise taraflardan ve evvelce yapılması mümkün olan bir işlemin yapılmamış olmasından dolayı talik edilmişse, talike sebebiyet veren taraftan alınır. Her iki halde talike vekiller sebebiyet vermişse celse harcı vekillere yüklenir. Vekil veya taraflara yüklenilen celse harcı müteakip iki celsede ödenmezse bir misli fazlasıyla alınır. Ödenmediği takdirde harcın bu miktar üzerinden tahsili için Maliyeye tezkere yazılmasına karar verilir.

Harçlar Kanununda düzenlenmemiş olan bir yargı harcı daha bulunmaktadır. 2548 Sayılı Ceza Evleriyle Mahkeme Binaları İnşası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar Ve Mahkûmlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanunun 1. maddesine göre, icra dairelerince miktar ve kıymeti muayyen olan ilamlı ve ilamsız alacaklardan tahsil olunan paranın % 2 si ve kıymeti muayyen olmayan ilamların icrasından tahsil harcının yarısı nispetinde harç alınır.

Maktu harçlar ilamın icraya konulduğu zaman peşin olarak alınır. Bu harca cezaevleri harcı adı verilmektedir. Bu harç her halükarda takibi yapan kişiden alınır. Yargılama harçlarından nihai sorumluluk kural olarak davayı kaybeden taraftadır. Harçlar, Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre davayı kaybeden tarafa (m. 331 vd.), İcra ve İflas Kanununa göre de takipte haksız çıkan tarafa yükletilir (m. 15). Ceza Muhakemesi Kanununda da bu yönde hüküm yer almaktadır (m. 324 vd.). Ana kural bu olmakla birlikte kuralın bazı istisnaları da vardır. Örneğin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 312. maddesine göre davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.

İstisna ve Muaflıklar Kanunun 13 ve 14. maddelerinde yargı harçlarından muaf olan durum ve kişiler sayılmıştır. Buna göre aşağıdaki işlemler yargı harçlarından muaftır:

  • Değeri 50 Türk Lirasını geçmeyen dava ve takipler (Ticari senetlere ait takipler hariç),
  • Vasi tayini ve azli, hâkimin reddi talebinin kabulü ve hâkimin istinkâfına ait kararlar,
  • Ayda 100 Türk Lirasını geçmeyen nafakalara ait dava ve takipler, (Birden fazla kişiler lehine nafakaya hükmedilmesine dair ilamlarda her kişi lehine hükmedilen miktar müstakil olarak nazara alınır)
  • İcra ve iflas dairelerinin kusuru yüzünden yanlış yapılmış olan işlemlerin ıslahı ve iptaline dair tetkik mercileri kararlarıyla, bu iptal veya ıslah dolayısıyla yeniden yapılacak işlemler,
  • Ticaret sicilinde resen yapılan düzeltmeler,
  • İcra mahkemelerinin cezaya mütedair kararlarıyla bu kararların temyizi işlemleri.
  • İcra ve İflas Kanununun 270. maddesine göre yapılacak defter tutma işlemleri,
  • Yetkili makamların isteyecekleri ilam ve sair evrak suretleri,
  • Kamu adına Cumhuriyet savcıları tarafından Hukuk mahkemelerine açılan davalar ve kanun yolu başvuruları ile ceza mahkemelerinden verilen kararlara karşı kanun yolu başvuruları,
  • Genel Bütçeye dâhil idarelerin Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemleri.
  • Erler ve ihtiyaçları Devlet tarafından sağlanan onbaşı ve çavuşlar, adliye işlemlerinden ötürü harçtan muaftırlar.

Harç Alma Ölçüleri ve Nispetleri

Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır. Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır.

Kanunun 16 ila 24. maddeleri arasında davadaki ve takipteki özel bazı durumlara göre düzenlemeler yapılmıştır:

  • Müdahalenin men’i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır.
  • Taşınmazın aynına taalluk eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harç, taşınmazın değeri ile talep olunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır.
  • Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tespit ettirilir. Tespitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz. Noksan tespit edilen değerler hakkında 30 uncu madde hükmü uygulanır. Buna göre, muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz.
  • Taşınmazın tahliyesi davalarında, yazılı mukavele olsun veya olmasın bir yıllık kira bedeli üzerinden karar ve ilam harcı alınır. Bir taşınmazın veya bir geminin tahliye ve teslimine dair olan icra takiplerinde tahsil harcı; bir yıllık kira bedeli, yoksa bu süreye göre takdir edilecek bir bedel üzerinden hesaplanır.
  • Bir taşınırın teslimine dair olan icra takiplerinde tahsil harcı; menkulün ilamda veya takip talebinde gösterilen değeri, bu yoksa takdir edilecek değer üzerinden hesaplanır.
  • İcra takiplerinde takipten sonra işleyecek olan faizler, harcın hesabında nazara alınmaz.
  • Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.
  • Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnameye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır.
  • Taşınmaz veya gemilerin tahliye veya teslimine dair icralarda Tahsil Harcı (1) sayılı tarifede yazılı miktarların yarısı nispetinde alınır.

Harcın Ödenmesi ve Diğer Hükümler

Yargı harçları makbuz karşılığında ödenir. Yargı harçları harca konu olan işlemleri yapan mahkeme veya daire tarafından alınır. Kanunlarda aksine hüküm varsa bu madde yerine o hüküm uygulanır. (1) sayılı tarifede yazılı maktu harçlar ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödenir. Mahiyetleri icabı işin sonunda hesap edilip alınması gerekenler, harç alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenir. Harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise, müteakip muamelelere ancak harç ödendikten sonra devam olunur.

Tarifede yazılı nispi harçlar aşağıdaki zamanlarda ödenir:

  • Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir. Şu kadar ki, ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında peşin alınan harcın oranı yirmide bir olarak uygulanır. Bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez.
  • İcra takiplerinde Tahsil Harcı alacağın ödenmesi sırasında, ödeme yapılmayan hallerde harç alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenir. Harç alacağı icranın yerine getirilmesiyle doğar. Konunun değeri üzerinden alınacak İflas Harçlarında da bu bent hükümleri uygulanır.
  • (1) Sayılı tarifenin (D) bölümünde yazılı depozito defter tutma ve miras işlerine ait harçlar işin sonundan itibaren 15 gün içinde ödenir. İlama dayanmayan takip isteklerinden alacak miktarının binde beşi peşin alınır. Peşin harçlar takip sonunda alınacak asıl harca mahsup olunur. İlama dayanmayan takiplerde alacaklı mahkemeye müracaata mecbur kalırsa, peşin alınan harç kendisine iade olunur. Veya alacaklının isteği üzerine mahkeme harçlarına mahsup edilir.

Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır. Peşin alınan Karar ve İlam Harcı işin hitamında ödenmesi gerekenden fazla olduğu anlaşılırsa fazlalık istek üzerine geri verilir. Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.

İş mahkemeleri tarafından işçiler lehine hükme bağlanmış olan hak ve alacakların takibinde işçilerden hiç bir harç alınmadan gerekli işlem yapılır. Bu harçlar işçi haklı çıktığı takdirde takip sonunda hesap edilerek ayrıca bir hükme hacet kalmadan borçludan tahsil olunur.

Diğer bir icra ve iflas dairesinden istinabe suretiyle bir işlemin yapılması istendiği zaman bu işlemlere ait lüzumlu giderler o dairelere gönderilir.

Mahkemeler, hâkimler, Cumhuriyet savcıları ve icra ve iflas daireleri tarafından adli ve idari işlemlerle takip işlemlerinden dolayı herhangi bir sebeple alınmış olan paraların bankaya yatırılması halinde bu paralara ait faiz, ikramiye ve sair menfaatleri Devlete aittir.

İlgilinin hak ettiği parayı, hak etme tarihinden itibaren on yıl içinde almak için müracaat etmemesi halinde, bu paralar Hazineye gelir kaydolunur. Kanunda ödeme zamanı gösterilen harçlardan süresinde ödenmeyenleri, ilgili mahkeme ve daireler tarafından sürenin sonundan itibaren on beş gün içinde bir yazı ile o yerin vergi dairesine bildirilir ve harçlar vergi dairesince tahsil olunur. Yazıda harcın nevi ve mahiyeti, miktarı, mükellefin soyadı ve adı ve en son yerleşim yeri adresi açık olarak gösterilir.

Yargı harçlarında en çok dikkati çeken hususlardan bir tanesi, Kanunun 28. maddesinin birinci fıkrasının a bendindeki düzenlemedir. Buna göre bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez. Bu düzenleme 2010 yılında, Anayasa Mahkemesinin bir iptal kararı üzerine yapılmıştır. Söz konusu düzenleme sayesinde hak arama hürriyetini zedeleyen eski uygulama ortadan kaldırılmıştır.

SONUÇ

Yargılama harçları, Harçlar Kanunu ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenmiştir. Maktu ve nispi harç oranları her sene yapılan düzenleme ile güncellenmekte ve miktar ile oran itibariyle değişmektedir. Harcı ödemekle mükellef olan kişi, genel itibariyle o işin yapılmasında menfaati olan kişi olmakla birlikte kanunda yapılan düzenleme ile bu kuralın istisnalarının da mevcut olduğunu görmekteyiz. Harcın ödenme zamanı da harcın niteliğine göre değişkenlik göstermektedir. Her ne kadar devlet tarafından belirlenen yargı harçları masrafların tamamını karşılamasa da özellikle nispi oranlara göre tahsil edilen harçlar, vatandaşın adalete erişimine engel olmaktadır. Burada özellikle belirtmek istediğimiz bir husus ise adalete erişimin önündeki engelin aşılması için uygulamada var olan bir müessese olan “adli yardım” talebidir. Zira adli yardım talepli dava açılır ilgili koşullar da sağlanmış olursa, hakim tarafından verilen kararla kişilerin mahkeme harç ve giderlerinden muafiyeti sağlanır. Ayrıca avukat tutma masrafından muaf olabilmek için de baroya, temin edilen evraklarla birlikte başvurulur ve gerekli koşulların sağlanması neticesinde kişilere baro tarafından avukat tayin edilir. Bu şekilde Adalete erişimin önündeki engeller bir nevi aşılmış olacaktır.